mudurnu tarihi
MUDURNU'NUN TARİHÇESİ
İlk Türk yerleşiminin Selçuklu döneminde başlandığını bildiğimiz Mudurnu, daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun çekirdeğini oluşturan ana bölge içinde yer alır. Osman Bey döneminde yoğun Türk akınlarına uğrayan Mudurnu, Samsa Çavuş ve Köse Nihal'in rehberliğinde Osmanlı Beyliğinin ilk topraklarına katılır. I. Murat Döneminde, Osmanlı Devletinin ilk düzenli ordusunun temeli olan "Yaya Örgütünü" oluşturan ve yine Osmanlının ilk Maliye Hazine örgütünü kuran Halil Hayrettin Paşa (Çandarlı Kara Halil) Mudurnu'ludur. Şeyh Fahreddi-i Rumi'nin öğrencisi olup, Mudurnu ahi örgütlerinde yetişen Çandarlı, daha sonra Osmanlı'nın ilk veziri olacaktır.
Yıldırım Beyazıt döneminde yapılan Yıldırım Beyazıt Camii (1374) ve Yıldırım Beyazıt Hamamı (1382) altıyüz yıldır ayakta durmaktadır. Fetret Devrinde güvenli bir Osmanlı beldesi olarak bilinen Mudurnu, Şehzade Mehmet Çelebi ve Emir Süleyman'a bir dönem sığınak olmuştur. 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Anadolu, işgal edilmeye başlanmıştır.
Mudurnu ve yöresindeki yurtsever güçler, Osmanlı Teşkilatı Mahsus Lideri Kuşçubaşı Eşref öncülüğünde 30 Mayıs 1919'da "Mudurnu Redd-i İlhak Cemiyeti"ni, 20 Ekim 1919'da "Mudurnu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti"ni kurarlar. Anadolu isyanının alevlenmeden söndürülmesini amaçlayan İtilaf Devletleri ve Osmanlı saray yönetiminin siyasi ve dini etkisi ile örgütlenen Hilafet ve şeriat yanlısı gerici kuvvetler, 21 Nisan 1920'de Mudurnu şehir merkezini basarak, Kaymakam Ali Nail'i ve Savcı Salih Zeki Bey'i hapsederler. Kaymakamlık makamına çevre köylülerinden Hacı Hamdi'yi oturturlar.
Kuva-i Milliyeciler şehri terkederler. 4 Mayıs 1920'de Mudurnu'ya gelen Çolak İbrahim Bey kuvvetleri Mudurnu'yu hilafetçilerin elinden kurtarırlar. Çevre köylüleri tekrar toparlayan Düzce ve Bolu isyancıları 13 Mayıs 1920'de tekrar Mudurnu'yu kuşatırlar. 13-14-15 Mayıs günleri boyunca devam eden çatışmalar sonrasında, şehir halkı topyekün Kuva-i Milliye saflarında yer alır ve hilafet kuvvetleri dağıtılır.
Mudurnu adrese Dayalı nüfus kayıt sistemi ile 2008 de açıklanan ilçemizin köylerle beraber nüfusu 21.450 dir. Mudurnu ilçemizin merkez nüfusu ise 4856 dır.
Karadeniz'in en güzel yerlerinden biri olan Mudurnu, tarih kokan daracık sokakları ve tarihi evleri, yemyeşil bitki dokusu, kaplıcaları,ve kalesiyle, gerçekten görülmeye değer yerlerden biri...
Bölgeye gitmek için İstanbul 'dan yola çıkanlar, E-5 karayolu ya da TEM otobanını kullanarak, Bolu Dağı'na kadar rahat bir yolculuk yapabilirler. Bolu dağını tırmanmak istemeyenler Bolu Dağı Tünelini kullanabilir.
(Tünel çıkışından sonra ABANT gişelerinden otobandan çıkınız.)
Çift şeritli otobanda araç sürmek de keyifli... Bir zamanlar azap yolu olan Bolu Dağı geçişi ise, şimdilerde keyif yolu oldu. Çift şerit gidiş geliş yol,sürücüleri yormuyor. Bolu Dağı'nı iner inmez Gökdemirler tesislerinin bulunduğu ve tekrar otoban başlangıcının olduğu Abant kavşağından Abant istikametine gidersiniz.
Abant yoldan 15 km dir. Abant girişi ücretlidir.Mudurnu'ya direkt geçit yapacağınızı belirtirseniz ücret ödemezsiniz. Abant Mudurnu arası ise 17 km dir.Mudurnuya girişte sizi öksüz kalmış eski MUDURNU TAVUKÇULUK sembolü Dev bir Tavuk heykeli karşılar.Sonra da ilçe merkezine ulaşırsınız.Girişte Mudurnu mimarisine uygun yapılmış Yarışkaşı otelini göreceksiniz. Mudurnu'ya Hoş geldiniz.
Alternatif Mudurnu ya geliş yolları
Mudurnu'ya İstanbul'dan gelenler için Adapazarı(SAKARYA) otobanında Akyazı sapağından Akyazı,Dokurcun ve Taşkesti' yi geçerek Mudurnu'ya ulaşabilirsiniz. Dokurcun ile Taşkesti arasındaki yoldaki keskin virajlara dikkat edin. Bu yol bozuk olduğundan diğer yolu tercih edebilirsiniz.Fakat bu yolu güvenli geçmeniz için hızdan kaçınınız.
Bu yolun size getirisi ise yol güzergahında bulunan ormanlık geçiş ve yeşille çevreli güzel manzaralar görmenizdir.Bu yolu kullanmanızın bir sebebi ise Karamurat gölünü görmeniz olacaktır.
Adapazarı,Akyazı,Taşkesti ve Mudurnu- Mudurnu'ya Hoş geldiniz.